Melissani Gölü

Melissani Mağara Gölü, Kefalonya'nın tanınabilir bir sembolüdür. Bu adayı tatil için seçen binlerce turist, onu görmeyi arzulamaktadır. En saf azur suyu, görkemli mağara, gizemli bir atmosfer ve antik çağlara uzanan tarih - Melissani'yi ziyaret etmenin sadece bazı nedenleridir.

Melissani mağarası: mitolojiden modern zamanlara

Melissani mağarasına girdiğinizde, buraya gelmenin neden bu kadar değerli olduğu anlaşılır. Azur su, sarkıtlar, yüksek bir kemer ve güneş ışığının girdiği bir delik - böyle bir manzara bir ömür boyu akılda kalır. Mağaranın ve gölün tarihi, mitlerle doludur. Bu yerler o kadar resmedilmeye değer ki, herhangi bir efsaneye kolayca inanılabilir.

Mağaranın kubbesinin M.Ö. 2. yüzyılda bir deprem sonucu çöktüğü bilinmektedir, gölün yaşı en az 20,000 yıldır ve antik Kefalonya sakinleri için Melissani kutsal bir anlam taşımaktaydı. Mağaranın güzelliğinden büyülenen insanlar, burayı başka bir dünyaya açılan bir kapı olarak algılıyordu. Mağarayı, nimflerin yaşadığı bir yer olarak kutsal sayıyor ve burada dini ritüeller için toplanıyorlardı. Tarihçilere göre, herkes mağarayı ziyaret edemezdi - yalnızca seçkin birkaç kişi antik çağlarda yerini biliyordu.

İlginç bir gerçek: gölün derinliği 10-30 metre, mağaranın uzunluğu 160 metre ve genişliği yaklaşık 40 metredir. Göldeki su o kadar berraktır ki, dibindeki taşlar görünmektedir.

Mitolojide, mağaranın Melissanthi adındaki bir nimften ismini aldığı belirtilmektedir. Kendisi, Pan tanrısına karşı karşılıksız aşkı yüzünden gölde boğularak intihar etmiştir. Antik Kefalonya sakinleri, Melissani'deki suyun nimfin uzun süre mağarada saklanırken döktüğü gözyaşları nedeniyle tuzlu olduğuna inanıyorlardı. Ancak gerçekte, göl denizin derinliklerinden gelen su ile beslenmektedir. Ve burada pratikte test edilebilecek başka bir efsane var: eğer aşıklar Melissani'nin sularına aynı anda ellerini sokarlarsa, birliktelikleri mutlu ve güçlü olacaktır. Yalnız insanlara ise, aşklarını daha çabuk bulmak için suyla yıkanmaları tavsiye edilmektedir.

Şaşırtıcı bir şekilde, bu yer yüzyıllar boyunca unutulmuştu. Mağara, 1951'de yeniden keşfedildi ve 1963'te ziyaretçilere açıldı. 1962'de Melissani mağarasında yapılan kazılarda, Pan tanrısını tasvir eden birçok figür bulundu. Diğer ilginç bir keşif ise nimfleri tasvir eden bir kil disk oldu. Tüm bu eserler M.Ö. 3. ve 4. yüzyıla tarihlenmektedir. Bu buluntular, Argostoli'deki Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.

İlginç bir gerçek: Melissani'nin ikinci yaygın adı “nimflerin mağarası”dır.

80'lerde Kefalonya Adası, Avrupalılar arasında en popüler destinasyonlardan biri haline geldi. O zamanlar turistler, Melissani'nin cazibesini ilk kez keşfettiler. Günümüzde gölde turistlerle dolu botlar dolaşmaktadır. Suya düşen ışık, botların havada süzüldüğü illüzyonunu yaratmaktadır. Mağara, suyla dolu iki büyük salondan ve ortada bir adadan oluşmaktadır.

Mağaraya giriş, bir tünel aracılığıyla mümkündür. Merdivenlerden aşağı inerken, ziyaretçiler karanlığa dalar ve Melissani kubbesinden sızan ışığı tünelin sonunda görürler. Bu noktada onları heyecan verici bir yolculuğa çıkmak için botlar beklemektedir. Bot, mağaranın manzaralarını ve sarkıtlarla kaplı duvarları sunmaktadır. İlginç bir şekilde, göldeki su, günün saatine ve güneşin konumuna bağlı olarak renk değiştirir. Turkuaz, açık mavi ve derin mavi olabilir.

Açılış saatleri

Melissani etrafında turlar, Paskalya'dan Ekim ayına kadar düzenlenmektedir. Bu dönemde, mağara her gün 08:30'dan 18:30'a kadar açıktır. Mağarayı ziyaret etmek için en iyi zaman, gölün özellikle etkileyici göründüğü güneşli bir günün ortasıdır (12:00-14:00). Düşük sezonda, Kefalonya'da çok daha az turist olduğunda, Melissani halka yalnızca Perşembe ve hafta sonları 10:00-16:00 saatleri arasında açıktır.

Turun süresi 15-20 dakikadır. Küçük bir bahşiş karşılığında, botçu göl boyunca ilginç bir hikaye ile yürüyüşe eşlik edecektir.